ÖNEMLİ PAGAN GÜNLERİ HAKKINDA HERŞEY

Modern paganlar tarafından gözlemlenen yılın çarkı gündönümü ve ekinokslar gibi güneş olaylarından ve bunların arasındaki orta noktalardan oluşan mevsimlik festival döngüsüdür. Wicca hareketinde ve Neo-Paganizmde sekiz sabbat yer alır. Kutlanan bu bayramlar kuzey ve güney yarım kürede farklı tarihlerde kutlanır. Bu sekiz pagan bayramı ise Yule, Imbolc, Ostara, Beltane, Litha, Lughnasadh, Mabon ve Samhaindir.

1- YULE (KIŞ GÜNDÖNÜMÜ)
Aralık’ın 21’ini 22’sine bağlayan gece yılın en uzun gecesidir. Bu günden sonra gündüzler uzamaya başlar. 21 Aralık tarihinde kutlanan Yule bayramı ise Güneş tanrısının ölümünü ve yeniden doğuşunu sembolize eder. Yule bayramının kökeni Meşe Kralı ile Ökseotu Kralı arasındaki savaşı anlatan Kelt efsanesinden gelir. Meşe Kralı yeni yılın ışığını sembolize ederken Ökseotu Kralı karanlığı temsil eder. Bu Kelt efsanesinde Meşe Kralı Ökseotu Kralını yani ışık karanlığı yenmeye çalışır.
Norslar bu bayrama Yule derken Keltler ve Druidler Alban Arthan, Eski Türkler Nar-dugan, Romalılar Mithra’nın doğuşu veya saturnalia adını verirler. Nors dilindeki Yule kelimesi joy yani neşe kelimesiyle aynı kökenden gelir. Bu pagan bayramı da kışın kapıda olmasına rağmen umudu ve neşeyi temsil eder.
Bu pagan bayramı Hristiyanlıktaki Christmas’a dönüşmüştür. Christmas geleneklerinin tümünün kökeni Yule geleneğinden günümüze kadar gelmiştir. Bugün şenlik ateşleri yakılır ve Güneş tanrısı çağrılır. Ayrıca her mevsim yeşil kalan bitkiler paganlar tarafından Güneş tanrısı ile özdeştirilir.
Güneş tanrısının doğuşunu kutlamak için Yule kütüğü yakılır, Yule ağacı süslenir, koro ile birlikte şarkı söylenir. Arkadaşlarla ve aileyle vakit geçirmek ve hediye alıp vermek yapılan diğer şeylerdir. Paganlar bu bayramda süslemek için çam ağacı gibi her zaman yeşil kalan bir ağacı tercih eder. Keltler güneşi ve ateşi temsil eden meşe ağacını kullanırken Eski Türkler akçam ağacını kullanırdı. Ağaca tarçın çubukları, portakal, limon ve elma asılırdı. Yaprak dökmeyen ağaçlar Yule’da sonsuz doğa yasasını temsil ederdi. Bununla birlikte eskiden insanlar korunmak için kapıya ökseotundan ve çoban püskülünden yapılmış çelenkler takardı.
Yule bayramında altar hazırlamak da bir gelenektir. Altar her mevsim yeşil kalan bitkilerle ya da kurumuş yapraklarla süslenir. Yule bayramında düzenlenen ritüelde ateş yakmak bir gelenektir. Bu yüzden kazan altara yerleştirilir ve içine kırmızı bir mum konulur. Ritüelde söylenmesi gereken sözler söylenir. Adanan adaklar ateşe atılır ve meditasyon yapılır. Ayrıca ateşe bir çam ya da meşe dalı da atılabilir. Daha sonra tekrar dua edilir ve ardından hazırlanan hamur işleri, şarap ve ekmek kutsanıp yenir. Son olarak Tanrıya ve Tanrıçaya şükredilir.
2- IMBOLC BAYRAMI
Imbolc bayramı 1 Şubatı 2 Şubata bağlayan gece kutlanır. Kutlamanın amacı güneşli günleri ve baharı çağırmaktır. Bu bayram yavaş yavaş kıştan çıkışın kutlandığı bir bayram olma özelliğini taşır. Imbolc koyunların kuzu vermesi ile de ilişkilendirilir. Zaten Eski İrlanda dilinde de Imbolc kelimesi karnında anlamına gelir. Bayram baharın gelişinin habercisi ve umudu olduğu gibi bahara ve doğanın yeniden can bulmasına hazırlanmayı da temsil eder.
Ateşin bayramı olarak da kutlanan Imbolc aslında Kelt tanrıçası Brigit’in bayramıdır. Kelt inancında Brigit ilhamın, şiirin, bereketin ve tedavinin tanrıçasıdır. Ayrıca kutsal bahar mevsiminin de müjdeleyicisidir. Imbolc bayramında mısır koçanlarından Brigit bebeği dokunurdu. Güneş çarkları ve gamalı haçlar ise mısır koçanlarından ya da bereketi ve ateşin yaşam prensibini simgeleyen buğday saplarından yapılırdı.
Imbolc geleneksel olarak yakılan ateşin ve meşalelerin eşliğinde sevinçle kutlanırdı. Yakılan ateş arınmayı ve temizliği sembolize ederdi. Ayrıca bu bayram döneminde evler temizlenir ve beyaz mumlar yakılırdı. Bu bayramda genç bir kıza dönüşmeye başlayan tanrıça yaklaşan baharın ilk belirtilerini temsil ederdi. Toprağı kutsamak ve mahsulün bolluğu için genç bir kıza dönüşmeye başlayan tanrıçanın enerjisi çağrılır.
Imbolc bayramı için bir altar da hazırlanırdı. Bu altarda yeşil ağaç dalları, mumlar ve mevsim meyveleri yer alırdı. Diğer yandan tanrıça Brigit ile ilgili olan bu bayram günümüzde Hristiyan dinine Azize Brigitte günü olarak geçmiştir.
3- OSTARA (BAHAR EKİNOKSU)
İskandinav Nors mitolojisinde Ostara baharın, ayın, bereketin tanrıçası ve doğurganlığın temsilcisidir. Tanrıça günün geceye eşit olduğu bahar ekinoksunda, yani bizim Nevruz olarak bildiğimiz günde güneş tanrısından hamile kalır. Oğlunu en uzun gecenin yaşandığı 21 Aralık tarihinde doğurur. Zaten dişilik hormonu olan östrojen kelimesi de onun adına dayanır. Ayrıca bu dönemde doğa canlanır. Yaşam ölüm karşısında zafer kazanır. Bundan dolayı Ostara bayramı birçok kültürde yeni bir yılın başlangıcı haline gelmiştir.
Ayrıca Ostara ilkbahar ekinoksuyla bağlantılıdır ve Hristiyanlar tarafından kutlanan paskalyanın yani ‘easter’ kelimesinin anlamı yine tanrıça Ostara’ya dayanır. Hristiyanlık inancına ise bu bayram paskalya olarak geçmiştir. Biz ise bu bayramı Nevruz olarak kutluyoruz. Diğer yandan Ostara’nın sembolleri ise bereketin ve verimliliğin temsilcisi olan tavşan ve eril ve dişi birleşmeden hayat meydana getiren ‘kozmik’ yumurtadır.
Modern Druid geleneğinde ise Alban Eilir olarak da bilinir. Bu tatil yeni başlangıçların ve yaşamın zamanıdır. Ayrıca bu pagan tatilinde ışık ve karanlık dengededir. Pagan geleneğinde Ostara ışığın yükseldiği üç bahar kutlamasından ikincisidir.
4- BELTANE (MAYIS ARİFESİ)
Beltane geleneksel bir kutlamadır ve kadim bir bereket bayramıdır. Bu bayram ekinlerin ekilmesini, Güneş’in dönüşünü ve ilkbaharın yeniden doğuşunu da temsil eder. Beltane 30 Nisan gününün gün batımında başlar ve 1 Mayıs gününün gün batımına kadar devam eder. Ayrıca bu bayram Samhain’ın yani Cadılar Bayramının doğrudan karşısında yer alır. Beltane bayramı ruhani dünyayla ve Tanrılarla telepatik iletişimin yoğun olduğu bir dönemdir.
Beltane’in kökleri Antik Mezopotamya’ya kadar dayanır. Antik Mezopotamya’da ‘zagmuku’ olarak bilinen bu bayram Sümer tanrısı Enlil onuruna kutlanırdı. Enlil’in diğer adı Baal’dı ve bundan dolayı Beltane ismi de buradan gelmiştir.
Beltane’de Druid rahipleri tarafından yakılan ateş doğurganlığı ve yaşam kıvılcımını sembolize ederdi. Eskiden Beltane ateşini tutuşturmak için kullanılan odunlar 9 farklı tür ağaçtan oluşurdu. Beltane arifesinde eşleşen çiftler şenlik ateşini zıplayarak geçerdi. Daha sonra ise bir ziyafetin ardından ormanda şafak sökünceye kadar seks yaparlardı. Ayrıca bu bayramı kutlayanlar erekte olmuş bir penisi temsil eden Mayıs Direğinin etrafında çıplak olarak dans ederlerdi.
Modern Druidler ve birçok pagan geleneği arasında da kutlanan bu bayram yaşamın gücünü, bereketi, doğanın yeniden doğuşunu, yeşilliğini temsil eder. Beltane Güney Yarım Kürede 31 Ekim gün batımında başlar ve 1 Kasım gün batımında sona erer.
5- LİTHA (YAZ GÜNDÖNÜMÜ)
Litha 19-25 Haziran tarihleri arasında kutlanan bir pagan bayramıdır. Dünyada bu tarihlerde midsummer olarak da adlandırılan yaz gündönümü kutlamaları yapılmaktadır. Bu bayram genellikle pagan kültürünün yoğun olduğu Kuzey ülkelerinde kutlanır. Litha paganlar tarafından kutlanan dört güneş tatilinden biridir. Ayrıca güneşin en uzun süre parladığı ve yaz mevsiminin doruk noktasına ulaştığı bir bayramdır. Litha yeni yıldan sonraki en önemli bayram olma özelliğini taşır.
Bu bayram doğaya verdikleri için şükretmek amacıyla kutlanır ve toplanan otların ve çiçeklerin bereketli olduğuna inanılır. Yaz gündönümünde havai fişekler, yakılan şenlik ateşi ve maypole adı verilen süslenmiş direklerin etrafında dans etmek oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu dönemde şifalı otlar ve doğal taşlar toplanır.
Yaz gündönümü Güneş Tanrısının ve Tanrıçasının en güçlü olduğu zamandır. Ormanların tanrısı da olan Güneş tanrısı ağaçtan bir tahta oturur vaziyette boynuzlu, ayrık ayaklı, kırsal kıyafetli ve yüzünde yapraklardan oluşan bir maskeyle resmedildi.
Bazı insanlar litha’yı meditasyon yaparak geçirirken bazıları ise ateş ayinleri yapar ya da bu bayramı ormanda kutlar. Ayrıca litha bayramında bitkiler toprağa dikilerek bereket ve hasat kutsanır. Ya da insanlar yetiştirdikleri meyvelerin ve sebzelerin bir bölümünü toprağa gömerek şükreder. Çiçeklerden taç yapıp şenlik ateşi etrafında dans ederler ve gün batımını ve doğumunu izlerler.
Modern Druidler tarafından ise bu bayram Alban Hefin olarak kutlanır. Güneş akımının en kuvvetli olmasının yanı sıra yaz gündönümü aynı zamanda bir dönüm noktasıdır. Druidler için en önemli bayram olan litha modern Druid grupları tarafından Stonehenge’de kutlanır.
6- LUGHNASADH (LAMMAS)
1 Ağustos tarihinde kutlanan Lughnasadh kutlanan üç Wiccan hasat festivalinin ilkidir. Lughnasadh olgunlaşmış mahsulün toplanma vaktidir. İrlanda’daki Keltlerin tanrısı olan Lugd’u onurlandırmak için düzenlenen ve danslarla kutlanan bir bayramdır. Lughnasadh bayramında bahşedilenler için şükredilir ve gelecek yılın bereketli geçmesi için insanlar törenler, ritüeller yapar.
Kelt inancında tanrı Lugd bu dönemde tanrıça Eriu ile evlenmiştir. Lammas aynı zamanda evliliği ve dolayısıyla doğurganlığı da temsil eder. Bu yüzden bu tarihte doğurganlık büyük bir coşku ve danslar eşliğinde kutlanır. Lammas bayramı paganlara göre insanların hayatlarını düzene sokması için ve yeni kararlar alması için önemli bir dönemdir. Tarlalara bal ve süt dökerek Tanrıça onurlandırılır. Ayrıca mısır püskülünden ve buğday başağından tanrı figürleri yapılır. Bu tanrı figürleri tarlada yapılan dans eşliğinde sallanır ve tören sona erdikten sonra yakılır.
Yapılan Lammas törenlerinde geleneksel olarak yenilen meyvelerin çekirdekleri dikilir. Kaplıcaya gitmek, ormanda, kırlarda dolaşmak ve geleneksel yiyecekleri yemek yapılabilecek diğer aktivitelerdir. Lammas bayramında bazen kek pişirilirken bazen ise olgun tahıllar ve meyveler tüketilir.
7- MABON (SONBAHAR EKİNOKSU)
Orta hasat bayramı olarak da adlandırılan Mabon pagan inancındaki üç hasat bayramının ikincisidir. Mabon Gal mitolojisindeki toprak tanrıçası Modron’un oğludur ve kendisi ışık tanrısıdır. Mabon kuzey yarım kürede 21-23 eylül tarihleri arasında kutlanırken güney yarım kürede ise 21-23 mart arasında gerçekleştirilir. Sonbahar ekinoksundan sonra gündüzler kısalmaya ve geceler uzamaya da başlar. Bundan dolayı bu bayram aslında kışa hazırlıktır ve ışığa vedadır.
Ayrıca Mabon bayramının en önemli sembolleri elma ve içi meyveyle dolu olan Bereket Boynuzudur. Bir diğer pagan sembolü ise paganlar için korunmayı simgeleyen pentagramdır. Beş köşeli bir yıldız şeklinde olan pentagram aynı zamanda kolları ve bacakları açılmış bir insanı da sembolize eder. Bu sembol Venüs gezegeni ile de özdeşleştirilir.
Mabon bayramında toprak tanrıçası olan Modron ve oğlu Mabon hazırlanan sunaklarla onurlandırılır. Hazırlanan sunakta bereketi sembolize eden elmalar başta olmak üzere mevsim meyveleri bulunur. Sunakta bulunan diğer şeyler ise ; sarı-turuncu-kızıl renkteki mumlar ve objeler, kozalaklar, meşe palamutları, kuru yapraklar, sunağın enerjisiyle uyumlu doğal taşlar, sarı çiçekler, mısır, tarçın çubukları, buğday, fındık, ceviz, bal kabakları ve mısır kabuğundan yapılmış bebeklerdir.
Elma toplamak bu dönemde yapılan önemli aktivitelerden biridir. Taze ekmekler pişirilebileceği gibi birbirinden lezzetli tatlılar ve kekler de hazırlanabilir.
8- SAMHAİN
Samhain 31 Ekimde kutlanan dört büyük Sabbat’tan biridir. Eski Gal dilinde ‘yazın sonu’ anlamına gelen Samhain bayramının kökeni bir Kelt bayramına dayanır. Aynı zamanda Samhain son mahsullerin toplandığı gün olma özelliğini de taşır. Bu tarihte Güneş tanrısı ölür ve tanrıçanın rahmine geri döner. Tekrar doğacağı Yule bayramına kadar da tanrıçanın rahminde kalır.
Samhain aslında bir ölüm süreci olarak görülür. Çünkü doğa çok sert bir kış dönemine hazırlanmaktadır. Bundan dolayı Samhain bayramında zor koşulların altından kalkmak için dua edilir. Samhain ruhsal dünyanın kapılarının açıldığı bir gündür. Bu dünya ile diğer dünyanın arasındaki perde incelir. Bu yüzden ruhlar ve diğer varlıklar bizim dünyamıza geçebilir. Tıpkı Beltaine gibi Samhain de bir eşik bayramıdır. Beltaine bayramında sadece iyi ruhlar, varlıklar dünyamıza geçebilir. Samhain’de her türlü ruhun dünyamıza geçiş yapabileceğine inanılırdı.
Eski zamanlarda Samhain halk için korkutucu bir gündü. Samhain ölümle, gizemlerle ve büyüyle bağlantılı bir gündü. İnsanlar şeytani varlıkların ve ruhların musallat olmasından korkardı. Bu yüzden gece yarısından sonra evlerinden dışarı çıkmazlardı. Ayrıca kötü ruhları evlerinden uzak tutmak amacıyla balkabağını oyduktan sonra içine bir mum yakıp evlerinin önüne koyarlardı. Kötü ruhların ve şeytanların kendilerini kaçırmasından korunmak için çeşitli kostümleri ve hayvan postlarını giyerlerdi. Diğer yandan insanlar ölü yakınlarını onurlandırmak amacıyla onlar gibi giyinirlerdi.
İnsanlar ruhları dışarıda tutmak ve korunmak için çeşitli hayvanları kurban ederdi. Bu hayvanların kemiklerini yakıp kanlarını evlerinin önüne dökerlerdi. Diğer yandan insanlar bu bayramda kutlama da yapardı. Bu kutlamaların arasında ziyafet çekmek, sarhoş olmak, dans edip şarkı söylemek vardı. Pagan inancına göre sarhoş olan insanlar hem tanrılara yakınlaşıyorlardı hem de bu sayede tanrılarından sonraki hasat dönemi için bereket ve bolluk dilerlerdi.
Samhain Cadılar Bayramına pagan inancının izlerini silmek isteyen Hristiyanlar sayesinde dönüştü. Bugün Hristiyan aleminde 1 Kasım ‘Azizler Günü’, 2 Kasım ise ‘Ruhlar Günü’ olarak kutlanıyor. 31 Ekim tarihi ise bu bayramların arifesi oldu.