TÜRKLERİN KULLANDIĞI 8 SAVAŞ TAKTİĞİ

Türkler tarih boyunca savaşçı özellikleriyle ön plana çıktı. Ok atma becerileri ve ata binme konusundaki kabiliyetleri onlara savaşta büyük bir üstünlük sağladı. Ayrıca bu becerilerin yanı sıra savaşta uygulanan taktikler de onların düşman karşısında zafer elde etmelerini sağladı. Kendilerinden sayıca üstün olan düşman ordusunu bu savaş taktikleri sayesinde yendiler. Birçok savaşta yer alan ve birçok devlet kuran Türkler bu savaşları kazanabilmek için savaş taktiklerini geliştirdiler. Yazımda Türklerin tarih boyunca kullandıkları savaş taktiklerini sizin için ele aldım.

1- SON SAVUNMA TAKTİĞİ
‘Hattı müdafaa yoktur, sattı müdafaa vardır. O satıh tüm vatandır.’ Atatürk’ün söylediği bu sözlerle birlikte Dünya Savaş Literatürüne giren savaş yöntemidir. Bu savaş taktiği Kurtuluş Savaşı’nda kullanılmıştır. Son savunma taktiğinde bir birlik dağılsa ve geri çekilse bile yanında birlikler sonuna kadar mevziisini korur ve direnir. Son savunma taktiği Sakarya Zaferi’nin kazanılmasını sağlamıştır.

2- SAD PLANI TAKTİĞİ
Osmanlı İmparatorluğu döneminde uygulanan bir savaş taktiğiydi. Osmanlıca SAD harfinin yazımından yararlanılarak geliştirilen bir taktiğidir. Sad harfinin kuyruk kısmına düşmanın kaçış yolunu kapatmak için süvariler yerleştirilirdi. Ayrıca düşmanı sararak yok etmek amacıyla güneyine I. ordu ve doğusuna da II. ordu konumlandırılırdı. Düşmanın etrafını sarmak ve saldırmak üzerine geliştirilmiş ve uygulanmıştır.

Gizliliği korumak amacıyla bu savaş planına Sad Planı denilmiştir. Sad bir şifre olarak düşünülmüştü ve bu harf Sandıklı’nın ilk harfi anlamına geliyordu. Sad planı Büyük Taarruz Savaşı sırasında başarıyla uygulanmıştır. Yunan ordusu Türkleri Afyon’un kuzeyinden bekliyordu. Fakat Türk ordusu şaşırtmaca yaparak Yunan ordusuna Sad planı ile Afyon’un güneyinden saldırdı.

3- KURT KAPANI TAKTİĞİ
Kurt kapanı taktiği Hilal taktiği ve Turan taktiği adlarıyla da bilinir. Bu taktik Mohaç Meydan Savaşı’nda, Malazgirt Savaşı’nda ve Kurtuluş Savaşı sırasında bazı cephelerde uygulandı. Osmanlı ordusu tarafından da sıklıkla kullanıldı. Taktiğin asıl amacı düşmanın çevresini sararak imha etmekti. Kurt kapanı taktiğinin savaşlarda başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için ordunun hızlı manevra yapma yeteneğine ve başarılı okçulara ihtiyacı vardı. Meydan savaşları sırasında oldukça etkili olan kurt kapanı taktiği iki aşamalı olarak uygulanıyordu.

Kurt kapanı taktiğinde uygulanan ilk aşama sahte ricat yani geri çekilmeydi. Düşman ordusunun üzerine oklar atılır ve sonrasında öncü birlikler saldırıya geçerdi. Bu sayede düşmanın ne kadar güçlü olduğu belirlenir, düşman yorgun düşer ve istenilen bölgede pusuya düşürülürdü. Çok hızlı bir şekilde geri çekilen Türk ordusunu düşman ordusu takip etmeye başlardı. Kaçış sırasında Türk ordusu pusunun kurulduğu yere kadar, atları üzerinde geri dönerek düşmana ok atar ve kayıplar verdirirdi. Bu sayede düşman ordusu içerisindeki emir komuta zinciri kırılır ve düşman saldırısı düzensizleşirdi.

Kurt kapanı taktiğindeki ikinci aşama ise pusuya düşürme ve imhaydı. Pusunun nerede kurulacağı önceden belirleniyordu. Pusu yeri olarak uçurum kenarları, bataklık, orman, çöl ve dağlık derin vadiler seçiliyordu. Savaş başlamadan önce bazı birlikler pusu için burada bekletiliyordu. Pusu yerine çekilen düşman kıskaç ya da çember içine alınarak imha ediliyordu.

4- GECE BASKINLARI
Türklerin atları başarılı bir şekilde kullanmaları onlara savaşta önemli bir üstünlük sağlamıştır. Atları sadece gündüzleri değil geceleri de en iyi şekilde kullanmışlardır. Bu da onlara düşmanlarının zayıf anını kollayarak gece baskınları düzenlemelerine yardımcı olmuştur. Gece baskınları yaparak ve düşmanlarını yağmalayarak başarıya ulaşırlardı. Bu şekilde düşmanlarını da gafil avlamış olurlardı.

5- KEŞİF VE YIPRATMA SAVAŞLARI
Tarih boyunca Türkler kendilerinden büyük ordulara sahip olan düşmanlarını yenebilmek için keşif ve yıpratma taktiklerini kullandılar. Düşmanın moralini çökertmek ve üzerine korku salmak amacıyla bazı yollara başvurdular. Bu yollardan bazıları ; düşmanı korkutmak ve psikolojik üstünlük sağlamak amacıyla kendileri hakkında korkutucu hikayeler yaymak, keşif çalışmaları yapmaktı.

Ayrıca savaş başlamadan önce korkunç nağralar atmak ve hızlı atlı birliklerle düşmana saldırmak da kullanılan yöntemlerdendi. İslamiyet öncesi Türk toplumunda yapılan savaşlara erkekler kadar iyi birer savaşçı olan ve iyi bir şekilde ata binen kadınlar da katılırdı.

6- YARIM ÇARK TAKTİĞİ
Bu savaş taktiğine Bozkurt taktiği de denilir. Yarım çark taktiğinde düşman kuvvetleri ile yüz yüze gelinmez ve göğüs göğse bir çarpışma yaşanmaz. Bu taktikte önemli olan düşmanı hiçbir şekilde temas kurmadan kendine doğru çekebilmekti. Düşman kuvvetlerinden 40-50 metre uzaklıkta konuşlanan atlı birlikler sürekli olarak hareket halindeydi. Ön saflarda yer alan okçular oklarını attıktan sonra yerlerini ardından gelenlere bırakıyordu. Bu döngü başa dönünceye dek okçular dinlenmiş oluyordu.

Bu savaş taktiğinin ilk olarak hangi savaşta kullanıldığı bilinmemektedir. Yarım çark taktiği bir açıdan av törenlerinde kullanılan bir taktiktir. Gazneli, Karahanlı, Selçuklu, Uygur, Hun, Göktürk, Cücen gibi Türk-Moğol ulusları tarafından yarım çark taktiği tarih boyunca savaşlarda kullanıldı.

7- KURTCEBE TAKTİĞİ
Kurtcebe taktiğinde Türk ordusu güçlü düşman ordusu karşısında küçük gruplara ayrılır ve dağılırdı. Bu sayede düşman ordusu safını genişletirdi. Düzensizleşen düşman safı karşısında Türk ordusu tekrar bir araya gelir ve saldırıya geçer.

Bu taktikteki asıl amaç düşmanı şaşırtmak ve düşmanın düzenini, taktiğini sekteye uğratmaktır. Böylelikle Türk ordusu düşman kuvvetleri üzerinde üstünlük elde ederek savaşın taktiksel üstünlüğünü ele geçirirdi. Kurtcebe taktiği ilk defa Rus kuvvetlerine karşı kullanıldı. Düşman ordusu güçlü bir konumda iken ve sayıca üstün olduğu zaman savaşta Kurtcebe taktiği uygulandı.

8- YİYECEK VE İÇECEK KAYNAKLARINA SALDIRMAK
Düşmanların yiyecek ve içecek kaynaklarına saldırmak ve bu kaynakları kurutmak tarihte kullanılan önemli savaş stratejilerinden biridir. Düşman kuvvetlerinin insanlar ve hayvanlar için ayırdığı kaynaklar azaldığı ve kıtlık baş gösterdiği zaman Türkler savaş için harekete geçerdi. Ayrıca düşmanın en zayıf anını kollamak oldukça önemliydi. Bu savaş taktiği tarihte İskit Türkleri tarafından kullanıldı.